Islansak
otlar arasında kalsak
bilmesek gök yüzünden renkler geçse ıslansak bir daha soruyorum niçin kalbimizin içindesiniz sizi elleri uzamış hayaletler gibi görüyorum olmadığımı hatırlatın kusurlarınızla duymadığınızı ve uçurumlarda beyaz bir sayfa ölmeyi hatırlatın bir daha içime sokulan canavarın suçlusu şımar diyor yalanlarıyla doğanın oysa beyaz bir suskunluk sonrası yeniden var olmak için savrulmaya hazırım şans verin bana bir bahar daha ey yaprağın düşü çaresiz ölüm söyleyebilsem sana bir ağaç olabileceğimi renklerini suya salan ilmikler gibi anlatabilsem sevgilerinle doyabileceğimi kimin sözü evrilip büyüyen bir tılsım oldu ki nefes alırken dudağından kaçırsın seni uyanış sevinçleri bir gün söz verir gibi mutluluk kanatların olacağına hissetmenin bedelini ödeyen suçsuz ayaklarım hangi yöne kaçsa alışamadığım köhneliğiniz beni duyguları sınırlı olanlardan kılma kervanına kat yok sayılayım bütün mutlu çiçekler kadar. |
hangi yöne kaçsa
alışamadığım köhneliğiniz
beni duyguları sınırlı olanlardan kılma
kervanına kat
yok sayılayım bütün mutlu çiçekler kadar.
İstesek de sınır belirleyemeyiz duygulara.Sadece bastırırız.
Hazan vurduğunda çiçeklerin de boyun büktüğünü görmeden,mutluluğunu görmek istediğimiz gibi.
Hayat görmek istediğimiz pencereden gülümser bize.
Düşündürücü ve sorgulayıcı satırlardı.Yüreğinize sağlık.Kutlarım emeğinizi.
Saygılarımla.