REFİK-İ ÂLÂ'YA
Hata gördüğü anda, nemelâzımcı değil
Müslüman’ım diyende, tebliğ rûhu olmalı. Kafes ile değil de, kuşla ilgilenmeli Kalbine/kafasına, cihat aşkı dolmalı. Sakın ola güvenme, ağyârın vefâsına Ne olursun sen düşme, nefsinin hevâsına Bıkmadan, usanmadan; aşk ile dâvâsına Yaptığı her hizmetten, kendisi zevk almalı. O’na boyun eğiyor, ulu dağ, koca deniz Kul/köle olamadım, ne yapsam da bendeniz Başka yollarda değil, gül/ten ile bet/beniz Murâda ermek için, Hak yolunda solmalı. Hiçbir işe yaramaz, insanda yoksa vefâ Dâvâsı olamayanlar, mümkün mü çeksin cefâ? Rızasın almak için, her hâl günde deş defa Aksatmadan aşk ile, Hak kapısın çalmalı. İyi düşün karar ver, sen yolunu seçerken Neler bekliyor bilsen, o sırattan geçerken? Ruh esas vatanına, bu dünyadan göçerken “Refik-i Âlâ” diye, şehâdetle ölmeli…!!! (*) 14/11/’13 Hanifi KARA (*) Refik-i Âlâ: Yüce dost… |
nereden gelip gittiğini bilmeyen hay..imiş yunus
Teşekkürler ALLAH a emanet
selamlar