Balıklar Çürüyecek
eskimiş miyim ben
hiç boyumca samanlar arasında yürümemiştim hatırlattığınız iyi oldu korku dolu rüyalar görüyordum ağaçlar cılız ve çelimsiz bence şimdi ilk bahar sence güzel miydi yediğiniz yemek yarın ne olsun öteki gün ne üzülme buğdayları dinle korkunç bir kuyudan su çekiyorsunuz balıklar çürüyecek devasa yamaçlar aç gövdeler ve yorgun elleriniz bana içinizden bahsedin şimdiki içinizden oysa çoktan ölmüş olmalısınız anımsatmak istiyordum yaşadığınızı size soğuk sonbahar yaprakları titrek acınızı süpürmeye gelmiş çocuklara biraz gülümseyin yok hayır şeker vermeyin dişleri çürüyecek ayakları gibi ve elleri gibi oyuncaksız kalacaksınız yaşlanınca parmakları ne kadar büyük değil mi toprağa değdikçe daha kahve rengi ve büyük o her kesin tabanında yaşamayı bilir kokunuzun uzamış kısımlarına sizi resmeder ve defneder toprağa ona benzemediğiniz için adaletli olun lütfen onca göbekli arasında kamışa benzeyen insan siluetleri iticiler ve çekiciler şarkıcılar ve borazancılar kaybolun arkamızdan daha renkli figürleri ile palyaçolara gidiyoruz palyaçolara gidiyoruz şimdi. |
Çürümüş insanlık kokuyor her yer...
Çok güzeldi. Farklı, maddenin ruhuna erişebilmiş şiir.