TAKINTI.........doğru bir yolun sonuna ulaşamadım/ya........ sonradan aklıma gelen unuttum sandığım birisin unutkanlık işte diyebilirim yada zaten bilincimin astarıymış suretin ama bir eksik var bir yemin bir bağlaç yoksa bir anımı ağır aksak erguvan çiçeklerini bilirim yanı başımda uyuyan yalnızlığın sevgilisi sokakların gece voltasında titremek güzeldir ama sonra evine gidip bir bardak sıcak çay kıvamında gözleri öpeceksen bilmediğim bir soru tükenecekse ağız boşluğundan şimdiden söylüyorum unuttum her/şeyi işime gelirse hatırlar cevabını veririm aşk/mı rivayet edilen yoksa iri bir yalnızlıkta susmuş adam/mı ben adamda değilim aşkta geriden gelen sade bir gölge/yim..... ipe sapa gelsem biliyorum/ki bulurum kendimi ama kim kaybetmiş/ki ben bulayım beni ağır bir şarkı bestelerim sadece çocuklar için esir düşlerim koynu boş hayallerim var kağıttan uçaklar yapar kendimi en büyük hava korsanı ilan ederim içimden geçen her cümlede yasaklarım aşkı aşktan başka her/şeyi yerim göz ucumda karıncalar beslenir gırtlağımdan geçer suyun aziz sessizliği bir parça geliş bir parça gidişim ne varım ne yokum son bir yolculuğun raylarına uzanan intihar delisiyim benden başka ben yok en çokta bunu bilirim.......... unuttuğum sesin ayrıntısında konuşuyorsun başına tünemiş yalan balonlarında doğrular eski bir anı değişken bakışların en/azından bakmasını biliyor sandım halbuki baktığın hiç/birşeyi göremeyecek kadar karanlıkmış gözlerin saati kur gittiğin geceye çalan zil sesinde uğurlayacağım seni cebine zulam/dan bir iki deste doğru aklına mantık gömeceğim ister hemen harca istersen zor günler için saklarsın................ bağışla beni tanrım iki ayak üzeri bir insan olamadım ardımda küreksiz kayıklar yüreğimde alabora olmuş aşklar bıraktım sahibinden satılan her duyguyu alacak kadar enayi sonradan o duyguyu kiralayacak kadar caniyim bağışla beni tanrım üstüne özür dilerim yazılan bütün doğrularımı karaladım şimdi eski beni benden alan ağır bir yalana sövüyorum taş duvar üzerine kazılmış korkak harflere bir çeltikte ben atıyorum bu sabah yine geç kaldı umut sanırım benden hoşlanmıyor.......... beni sevecekse hayat elini çabuk tutmalı her/an hayatı terk/edebilirim düşünecek ne bir ruhum nede bir gölgem var çıkarsam dağın başına bir masal olur inerim körkütük yarınlar koşarsa belimin iğreti yerinde belki bugün ölmeye bilirim çok yolculuk gördüm ardında sağanak yağmur bırakan yinede yağmurların çabucak durduğunu ve kalan bulutların sarı sıcağa koşacağını anlarım aynı göğün altında benim gibi çok suskun gördüm dilini kesen aşıktan tut aklını zikir içinde bırakana kadar yahut diyorum anlatmaktan usandığım çok sesli düşlerimi kadavra olarak kullandır/sam mı sonra geri çekiliyorum ezik yanlışlarıma doğru ben bir figürüm biliyorum ve yinede sakladığım unutkanlıkta kendime saygı duyamayacak kadar yorgun değilim........... gözünü aç yaşarken öldüğünü göreceksin........... |
uyanmak lazım....