4
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1818
Okunma

Değil üç yıl üç bin yıl sürecekti hani
Hani bırakmayacaktı ellerin ellerimi
Esiriydin gözlerimin kırık bir teli saçımın
Gedasıydın uzun zaman sırlı kapımın
Basamak basamak örmüştüm gönül evime
Kıymet vermedim sen kadar
Ne anama ne babama ne de kardeşime
Sıyrıldım tenimden yapıştım bedenine
Yolumuz bir olsun bir olsun diye sonumuz
Bütün değerlerimi sildim inan korkusuz
Onca zaman köklerimi saldığım toprağa
Değmezmiş bunca emek
Topla tasını tarağını yüreğim
Bu limandan artık gitmemiz gerek
Zaman tutuşur eteğinden
Anılara galebe çalarak
Acı demlenir bileklerimde
Kalbime giden bütün yollar kesilir acıya
Bir bana ağlarım bir de sana harcadığım zamana
Ruhumu teskin ettim
Sağanak yağmurlar altında
Kuş dilinde öğrendim unutmayı
Yürekteki kiri kazımayı
Yürekteki ateşi avutmayı
Uzun upuzun bir yola çıkmıştık
Bütün heyecanları kuşanarak
Kör topal aşkları görmeyip
Kudretlisine yaslanarak
İlk yokuşunda savrulduk aşk yolunun
Derme çatma yapılar gibi dağıldık
Soldu bakışlarımız söndü kalplerimiz
Menzilini şaşıran göçmen kuşlar kervanına yazıldık
Ateşten yüreğini sımsıkı tutan elken
Bu iğreti gidişinin ardında
Bu gri göğün altında yalnız bıraktığın
Dünyası yıkılan şimdi yitik bir elim…
5.0
100% (10)