Ara Marmaram
seni anlamıyorum
bana göre bir uç değil anlattığın koca bir sonsuzluğun ortasına kapılıp nefes almamı istiyorsun diyelim ki seni anlıyormuş gibi yapıyor benden içeri o ben anlamsız dalgaların buluta yamandığını kendi güneşimiz de duymazken bahsi kapatıp öpüyorsun mor dudaklarımızla geceyi ılık sokul duyur anımsat saçlarını ellerime ellerinle taranırken boşluğu kimi beklediğini kapıları açıp ben geldim sevgilim desem ürkeceksin sana her şeyi anlatmak zorunda kalacağım o zaman duyduğun bu hasretin rengini kahve rengi gözlerini burnunun ucundaki sivilceyi ama yorulup kaldım şimdiden daha fazla istiyorsan fazlayım işte ama beni ölümlü gözlerinle değil var oluşunla sorgula lütfen eskilerde deniz adıyla anılan o ülkede karışık sanayi hamlelerinin ve mahalle bütünleşmesinin hakim kılındığı çağlarda senin perdesiz bakışlarını naylon sinemaların deliğinden izlemiştim korktuğum zamanlar ellerini tuttuğum annem miydi bilmiyorum ama sevgili olmadığımız kesindi fakat senin dudaklarında azıcık payım vardı yıllar sonra ölümü seçen bulutlarına gök yüzünün bütün mavileri sığardı batıyor demişsin anladığım kadarını anladım o an şu an gelecek zaman uzattıkça uzatmışsın be hangi an olursa olsun bindiğimiz aynı kırlangıçların kanadı aynı hecede bir seni öper bir beni her yok sayıldığımız gecede. |
Yüreğine kalemine sağlık
Yüreğin susmasın
_________________________________________________________Saygılar