3
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
2155
Okunma

dünya toparlanmış göçe hazırlanıyor aşkın en mavi halinde....
yer göç ederken kaybedilmiş insanların düşlerine
ben ayrılıkçı bir sevdayla özleminin kızılın/da duruyorum
ardıma kanayan bir şehir saklanıyor
denizinde boy veremeyen aklımla
yağmurun çatısında saklanıyorum...........
neden böyle demekten uslanmaz ruhum
ve acımsı ömürlere yoldaş yüreğimle bakıyorum yola
yolların çapraz kaybolmaların/da deli bir hayat
ve firari hasretlerin koynuna toplanmış yıldızlar asılı ağaçlarda....
gelsem gözlerine
gözlerin bin yıllık antik suskunluk
ve o suskunlukta yıkansa şiirlerim diyorum
sokakları dar bakışlarının ağlarına takılı gece
ben gecede vurgun yemiş bir iskelet oluyorum
mektuplar açılıyor kirpiklerinin aralığından
beyaz sayfaya düşen çocuklar ellerinde harfler
koşuyorlar mısralar boyunca..........
orman yeşili baharlar getirdim sana
bir geliyorum bir duruyorum aksanında özleminin
aralara serpiş/en ikindi vakti ılıman rüzgarla
gökyüzü şarkılı armoniler seriliyor ayak uçlarıma
ve yutkunarak seyyar yalnızlığın rıhtımından geçiyorum
koynuna topladığım deniz kabukları taşıyor heybemde
bir göçüyorum bir kayboluyorum serin kanlı özleminde
yaprakları dallarına küskün bir mevsimden çıkarak
soğuk beyazlara aşık mevsime geliyorum
ve son bir adımla aralıyorum sana yakın akşam sefalı kapıyı........
göçlerin dünyasından bakıyorum suretinin ışıklı sabahına
bir yanında penceresi dar bulutlar
bir yanında gök/kuşağı
ve nereden gelip nereye gittiği belirsiz bir aşkı koyuyorum avuçlarına......
sessizce ayıkla benden özlemini artık vuslat ruhumda gülümsemeli....
5.0
100% (18)