Yağmur Ağzıma Karıncalar Dolsun ki
hakim bey
dar kot demir kapı ve merdiven ani göz kaymalarının şiiri bu gün senin sesin yankılansın yağmurda yağsan da olur yağmasan da mozaiklerimiz gelişi güzel akıl almaz bir sonsuzluk için değil duvarlar rantçıların elleri sana yeniden hüzün ile boyanmış daireler dikecekler bu olmayan bahçeler kimin ya bu kendiliğinden büyüyen ağaç sıkılmıyor mu sanıyorsunuz bakışlarınızdan yoksa niye ağustosun ortasında yaprak döksünler ki kuş bakışı acılarım da depreşti birden ah kanadım ah sıkıldım ormanlarım nerede üşüyen serçenin gözleri ıslanıyor yüreğinin eski derinlerinde bu günlerde rüzgarlar bile saçmalıyor artık yönünü kaybetmiş esintinin söylediği şarkı detone nerede şimdi ya nerede o yaylaların yeşil çimeni bir de güneşi serin veren renklere gülüyorum ağacın dallarından huzmesini uzatan ışık olsa ne ise kasvetli damların kiremit gıcırtısı gibi kırmızı düşüyor ellerime ya bu taş kalpliler şiir yazmayı unuttu ya da derin desenlerini geleceğe süren atlılarını yemin olsun ki ve yağmur ağzıma karıncalar dolsun ki bu şehirde ölmeyeceğim. |
şair pek çok güzelliğin yok olduğu günümüze sitem etmekte.
kaleminize sağlık