Asmahan
denize bakıyordum
geçmişime ve dağılan derinime rüzgarın burnunda eski bir hicran martılar ve dur bilmeyen maviliklerin kuduran nabzı öylesine ürkekti ki fenerler masal kılıklı dağların alnına çöken çocuk ağıtlarnı duymuyorlar bile hayali okunmuş mutluluk zerafetimiz sendelemeden genişliyordu zamanın ağzında ama gerçekler bize döndü ve hiç durulmadık ışıklar kesintiye uğradığında avazı kısılıyordu bulutların geçmemize izin vermediler lakin bize her yer aşk ve sıkışırsak biraz daha yine yağmur yağacak olsun öylede olsa tam zamanında geldin tutun ve tekrar ısınsın ellerimiz siz şarkılar okurken boşluğun elemine hatırladınız mı ulaşıyordu söyledikleriniz kalbime hiç sarılmadınız bana ya da bakışlarınızın şaşkınlığında hangi havaya bürünsem hafifleyecek bir beden bulamıyordum size bir de kanatları ıslanan kuşlar geçiyordu biraz üşüdüğümüzde çağır boşluğun çalgıcılarını hadi boşalan kadehime eskimiş şarkılarını bir daha söylesinler ve bilsinler hayal meyhanesinde karışarak nefesine seni beklediğimi. |
saltanat,,,
tebrikler şair
güzellikler diliyorum