KUŞKULU SAATLERZaman ağır ağır ilerliyor ve bozuk bir saat zamanlı zamansız acı bir haberi veriyor sanki. Kuşkular uyanıyor düşüncelerimin en kuytu köşesinde, ıssız düşünceler şaha kalkıyor, sebebi bu kuru gürültü. Yalnızlıklar uyanıyor sabahın erken saatlerinde bir daha yatmamacasına… Birbiri ardına dizilmiş bir sürü olumsuzluk güneşin aydınlığını gölgeliyor ve meyus bir sabah daha oluveriyor, uyanmak istemiyorum. Uyuşuk akşamlarda gömün beni, hareketsiz, durağan ve miskin. Bir ölü nasıl gömülürse, karanlığa gömün diyorum, güneşi görmeyeyim. Karanlığı kazın! Bakın içinde ne dertlerim var saklı kalmış ama sakın acımayın bana, ‘vah!’ çekmeyin arkamdan. Yarı bozuk saatimi koyun yanıma yine en acı haberleri okusun kekeleyerek. Zaman ağır ağır ilerlesin. Yavaş yavaş gelen arkasına bakarak gidermiş, hızlı gelip çabucak gidenlerin aksine. Çabuk unutuluyorlar, çabuk ölüyorlar. Hız öldürür diye boşuna demiyorlar herhalde ve ölüm arkasına bakmıyor. Arkama bakarak gideceğim, gözlerim arkamda… Geçmişle bugün arasında sıradan bir zamanda arayın beni. Her saniyesinde benden bir iz bulacaksınız, bende bir parça... |