benliğimin duruşunu ütüleyen mutlağın can dilisinhayrettin taylan üşümüş gündüzün gün’eşinde topladım sıcak geleceğimi kızıllığını kızlığına saklayan aşkın en bikri kapısına yazdım yazgımı yanmış suların berrağındaki isimsiz sevgilere teslim ettim azizliğimi ali’cenap düşlerime sarılmış yaşanırlığın ikliminde sakladım seni huy veren boylu karakterin dimağında akladım yüreğini akranların ekranlarında oynanıyor dizinin dibindeki dizim anlamın içre anlamı seyrediyor , içsel sesimin bayrağı intizarın zarında dönüyor şansın son hecesi bağrımda varılışın koşulunda seriliyor sevgiler bayrağı aldırışın teğetinde dönüyor yalan dünyamın düğünü sarılışın sıcağında eriyor içsel magmanın düğümü kalbinin seferinde yoruluyor gelemeyişinin azmi ayrılığın sıratında düşüyor düşlerimin mutlaklık şavkı artık mutluluğun sızısına sözsüz birikmiş yar dağıyım zemherinin dilinde bitiyor, betimleyemediğim gözlerinin okuntusu ısınıyorum senli her demin gelecek zaman salıncağında umarsızlığın nikotin zamanında durduruyorum sallanışı ilençli emellerin yar yatağından uyanıyor dirilişimin şavkı sensizliğe zincirli, bensizliğe kendirli, kendimizi bilmenin göğündeydi asıl gerçek sahipsiz değil ,nadaslarımda damlalarını bekleyen her duygum kanıtsız değil, sefalarında cefasını sunan benliğimin duruşu sığlığın şıklığında buldum vebalimin eskimiş insanlığını bir eğrinin doğrusunda doğum yapmış doğruyu büyüttük yıllarca oysa, mutlak hep güneşti, gerçekti, değişmezdi enlerin toplamıydı oysa,kavuşmak hep sendin, hep sendendi, hep beni aşmanın toplumuydu oysa, istemek kendini bilmekti, oysa sen bütün duygularımın teslimiydin oysa, sevmek yeniden doğmak gibi sancıları sevgiye büyütmekti |