Gece Kokan Güller
sabahın ilk ışıklarını satan boşluğun sesi
sessizliğin damlardaki inlemesi dinmedi hala sizi düşleyerek başka şehirlerde açtım gözlerimi dikenler battı baktı burcunda gül olmayan zamanın fırçasıyla atılmış her kesik her kesik kendi uzunluğunu kısaltıyordu ağaçlara bir selam kuşlara haber içinin donuk sözlerini rüzgarla paylaşan hava ne olur bir demet hayal versene bana büyüsü gizlenmiş sisler duruluyor bir kadın bile belirdi demin köpeklerin havlaması ve senin ağlaman camdan sızan bakışlar gibi sarılsa bana yapraklarını öperdim bahçendeki dalların oda dolusu biraz göz yaşı ve biraz anasonlu sonbahar kokuyor uçurumlar Tahsin uyuya kalmış elindeki resimle ara sıra köpüklü bir ses hala seviyorum diyor pencerelerden kaçıp giden eski sevgilisine birazdan iş güç başlar motorlar kükrer erir içimin beyazı bir sağanak patlasa da bugün işe gitmesek gitmesek işe kağıt mı kanar demir mi hayat dediğin cebin delirmesi mi. |