SOR BENİ...
Silik gölgelere sor beni
Ve sesimin çarpıp çarpıp Yankılandığı o boş duvarlara. Üç beş resimden ibaret Dünden kalan; Günüm ise esaretinde Geçmekte olan zamanın Ve de hükmünde, bilip bilmeden Çekip giden Dost geçinen vefasızların. Yarını mı kaldı ömrümün Soğuk iklimlerinde Bu boş şehrin, Karayelin azizliğine uğradı, Nöbetlerde bedenim. Kifayetsizdir artık duygularım, Sırnaşırken sefil yalnızlığım. Sessizlik ise tek şahidim, Ben hıçkırırken için için. Duymuyorlar, görmüyorlar, Kaybetmişken ben bile kendimi; Hiçim, ötesi yok. Susma hakkımı kullanıyorum, Sanık sandalyesinde Kelepçeliyken yüreğim Ve tek konuşan Yaş içindeki gözlerim; Ki kaldıysa Birkaç damla göz yaşı, İnan ki hasrettir Beni benden eden mihenk taşı. Garip gönlümüm baki kalan Tek yoldaşı, Mevlam’dan gelen O sonsuz huşu içindeki Ruhumu aydınlatan Nurla dolu ışığı. |
çiz beni yarim yarim.. o şarkıyı hatırlattı bana şiirin..
kalemine sağlık canım..