DÜŞ AĞLAMAK.....neredeydin şimdiye kadar hey suların geyşası....! ıslak ve zemheri toprağa sırt üstü kapaklandığım bir vakit mavi cennet gecede griden ton sayıklıyor gözlerimin esnekliği ardıma rüzgar saçlarım alize rüzgarları sertliğinde ve kollarımı açarak kocaman dünya gibi yanlara avuçlarıma tek tek sayarak düşmesini hesaplıyorum yağmurun çocuklarını.... dudaklarımın u dönüşü sanatında çokça sana bağışladığım gülüşlerim aklımın ekvator salıncağında havanın mucizevi boşluğuna bırakıyor aşkını ve yağmurun çocukları tenime esaslı bir ıslaklık bırakırken avuçlarımda okyanus serinliği taşıyor siyahlı bir alkol düşünde..... saçlarımdan şakaklarıma süzülen bir ırmak boyunu andırıyor damlalar ve göğsüme her düşen su perisi sana bir bir atan şekerler sıralıyor başımı hafifçe çevirebilsem ceylanların sekmesinde/ki dereye aklım firari bozgunlar/da hayal edeceğim seni...... ağacın kabuğunda sayıklıyorum dengesiz melodramları ve aklıma geliyor birden aşkta acımasız yapıyor bazen insanı o ağaç gövdelerini bıçaklayan deli gönüller acıtıyor ruhumu korkuyorum aşktan bir an ama anlıyorum/ki korku aslını yitirmesidir adam olanın sonra bağışlıyorum tümseklerde açan zemheri/leri ve sırt üstü kapaklandığım toprağı usulca anlından öpüyorum... hoş/çakal uğruna hayallerden geçilen tohumların anası merhaba ayakta durabilmem için yüreğime kanat takan sevgili yüzüne düşen erguvanlar misali değil gözlerimde gerçeğin aslında bir ruh giydirmiş tanrı sana..... ceplerime dolu dolu sığınak/sın aşk ve umut kadar....... |
Üşümeleri bile geçmemişti oysa, içlerini saran sıcak duyguları unutmalarına rağmen.
Umudunuz tükenmesin şair.
Saygılarımla.
seval akkuş tarafından 9/14/2013 8:50:35 PM zamanında düzenlenmiştir.