AUTUMN GRAPES / HAZAN ÜZÜMLERİIt was an autumn season when I first saw you Your first glance at me was a rose left from the spring It was a spring day when I bonded anguishes All the roses blooming in that fury glare withered. I don’t look for other eyes looking at me like that Happy with the first emotion, shining like the sun In the dreams in flames, a swing begins to burn What shook me was your distant eyes, god! With my own hands I destroyed the glass houses Looking at the mirrors my young face grew old When waken up from the deathful sleep, I saw the light Laying down in front of me was the thousand of bunches of grapes In my inner self ,I grew up a newly spring Like longing from a mother to her child In a yearning way I soothed my sadness Like dampness in the earth after the rain From poor pavements I stole ordeals What wets my pillow is my heartsick tears Destroying my dreamland , I was left half done Now, with my sins I stone the devils. Aşağıdaki şiirin çevirisidir. HAZAN ÜZÜMLERİ Bir hazan mevsimiydi, seni ilk kez görüşüm, Bana o ilk bakışın bahardan kalma güldü, Bir bahar mevsimiydi, elemleri örüşüm, O hışımlı bakışta açan tüm güller öldü. Başka gözler aramam bana öyle bakacak, İlk heyecanla mutlu, güneş gibi parlayan, Alevlenen düşlerde tutuşan bir salıncak, O uçurum gözlerin salladı beni, (y)aman! Kendi ellerimle ben, sırça köşkleri yıktım, Aynalara baktıkça eskidi şu genç yüzüm, Ölümcül uykulardan uyanınca ayıktım, Önüme serilmişti binlerce salkım üzüm. Yepyeni bir baharı büyütmüşüm içimde, Bir ananın çocuğa duyduğu özlem gibi, Avutmuşum hüznümü hasretli bir biçimde, Bir yağmur sonrasında topraktaki nem gibi. Yoksul kaldırımlardan çileleri çalmışım, Yastığımı ıslatan kahırlı gözyaşlarım, Hayal ülkemi yıkmış yarı yolda kalmışım, Şimdi günahlarımla şeytanları taşlarım. |