huşuyla kal
mahşer günümde kanımdan
kafestir diye ser bağladım yüreğine olmadıysa söylenecek misin üzerime üflüyecek misin karanlığıma üstüme basmadan yürüyemiyecek misin yoksa senin adın kadın. son defa yıkılıyorsan bırak sade sinsin önümdeki mevsime hâlık hor gördü bir bebeğin simasında bizi kaldırdıysan boş günahımı hevesinde çürütme bir kerecik nefesinde leylak et hüngürümü bırakırım kendimi sana yemin sanatın yüz karasıdır sanata suçluyum esiriyim senin tükürdüğünle yandığında san kaçkın bostanıyım kudurmuş hendek kazığı dibimde eritilen susuz misketim üstüm başım kirliyken bile kötü niyetli sanrılarım olmadı şimdi kandır beni birkez daha çöplüğünde yatıyorum ayın sonra birleşelim kel’eşlere boy gösterelim inzivaya çekilen kuşlara yuva yapalım kırmadan hiçbir fareyle yumurtasını yumuşaklığında tekmelenen sözcükler tüketelim ümitsizlik hücresinden ’taze ölüyü mezar’ ki kediler ihaneti simgelerken bile düşünemedim ki damda yatarken ufkumuzdan süzülüyorduk derinden bir iç çekiçle nefsimizi ney’le yıkadık? huşuyla kal şiir üstü kalırken sende dilencin miydi zorla sahiplenirken kolumu koptuğum yumruğumdaydı hayat doldur sâki ümtsizlik hücresinde yıkanmıyacak gezgin imgeler |
Yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin susmasın
____________________________________________________Saygılar