KARA SEVDA
Dudaklarında kelebekler uçuştu
Güneşten bir parçaydı gülüşün Yanmaya nazır yüreğim tutuştu Sözler buluştu Ardından sözler de tutuştu Dingin mavilikte belirdi Minicik bir dalga Büyüdü kıyıma vurdu Kumsala bıraktığım neşemi koynuna aldı Geriye derunumda büyüyen Gözlerimde raks eden Arsız bir hüzün kaldı Uzadı afak boyunca zaman Dağlar kadar yüceldi An asra evrildi Sonra zamanda yandı Külünü bıraktım kapına Cevrin yoldaşım oldu canıma Bu yosma eylül dadandı kanıma Sarardı ,soldu , savruldu Fikrimdeki resmine döndü yapraklarım Kurudu ,kırıldı ve ortadan ikiye yarıldı Nefesinle canlanan bütün dallarım Kırık bir yel esiyor Kırılmış yüreğimin ardında Ülkemin bütün sathında Karalar bağlanıyor ağıtların ucuna Dillere sükut gönüllere köz düşüyor Seven yürek esen kırık yel üşüyor Üşüyor zemherir ayında Hürriyet ilamını verdiğin gözlerim Ve zulamda sakladığım Gönlünü kavuracak ateşten kor sözlerim Morardı gökyüzüm Mor dağların ardında Bir maviye hasretim Bir de demli gülüşüne Halbuki güneşten bir parçaydı gülüşün Söndü buza kesti bir anda Şimdi tepeden tırnağıma Boğum boğum yaksan ki ne fayda Kaydetti aşk meleği Kırmızı kalemle altın yaldızlı varağa Yok böylesi bu devranda Yok bu zamanda böyle bir kara sevda |