Öylece bekliyordum
bir kez bile reddedilmeden
ilk seferinde kabul gören bacaklara o erkeklerden biri olmak için bekliyordum var öyle erkekler, neredeyse hiç reddedilmemiş ve neredeyse hiç yalnız kalmamış tipler var aynı miktar ve kalitede döl basıyoruz dünyaya ama onlar dolar, ben TL. Bir sal açıldı Ege’ye Yunan’a kadar gitti geldi sonra bir gece Girit’e takıldı Zeus doğacak dediler o gece eyvallah, dedik bekleriz İda’dan aşağı bir koya yatırdılar bizi cins kadınlar soktular koynumuza adımızı unutana kadar kaldık koyun kadın koynunda aç kaldık ama daha çok isimsiz kaldık güneş dikeni bir çalı üzerinde ellerimi batırdım içine akdenizin bir kadın gibi titredi koca deniz sonra rüzgar çarptı beni ve uykusunda ölen bir adamı denize attık o gün adet böyle, gemide ölü tutulmaz, dedi kaptan Dua bilen var mı dediler? Var, dedim Boşver, dediler sonra, denizin ortasında ne gerek var? Kaptan bir tekme vurdu, ölü adam denize düştü Hadi dedi, yemek vakti. Doyurdular bizi ama ne doyma Kadının meme ucunda açtım gözümü Sonra başka bir kadının meme ucunda buldum kendimi yaşlanmış, otuzu geçmiş otuzum beni geçmiş gibiydi ya neyse… Gülümseyen porselenler vardı karşımda Olsun dedim, kadın olsun porselenden olsun... Vurdular beni diyorum size Bir barın teras katında öğle güneşinde vurdular kan rengine çiçek açtı o gün ve sonra bir kadın geldi yanıma siktir git, dedi ölmek üzere olan birine denir mi hiç? Dedi ya… Ne çok sevmiş beni… |