Karanlığın GiziUsulca dokunsam uzayıp giden sessizliğe Rüzgarı durdurup, ben başlasam esmeye Kimseler görmeden alsam seni de yanıma, Sürüklensek birlikte uçsuz bucaksız diyarlara… Ve sonra; Bir veda busesi kondursak yalnızlığın alnına Ve bu aldatılmış yalnızlıkla Komşu olsak kıyısız deryalara… Yaslasak sırtımızı haşin dalgaların kamburuna Ellerimiz kenetli, Devirsek suları en derin yerinden Yalvarsak, yakarsak Tanrı’ya Af dilesek günahsız yüreğimizle… Ve sonra; Yokla yok, varla var olsak Yıldızların ışığında kaybolsak Sonra, kendimizden büyük gölgeler bulsak, Saklansak içine kimseler görmeden… Ve sonra; Birlikte haykırsak gerçeği, Desek ki: Gecelerde değil, Gündüzlerdedir asıl karanlık ey insanoğlu! Duyduğuna değil, gözünün gördüğüne inan Yalana meyledip, gerçeği kalbinden vurma! Gerçek baş tacın olsun Yarım bilgilerle kimseyi yakma!.. Hayatın rengi mavi, karaya boyama!.. Boyama ki; Güneş doğmaktan vazgeçmesin Göğünde sancıyla kıvranırken bulut… Rukiye Çelik 30 Ağustos 2013/ANKARA |
Boyama ki;
Güneş doğmaktan vazgeçmesin
Göğünde sancıyla kıvranırken bulut…
.....
Yürekten katılıyorum arkadaşım.
Ne güzeldi dizeleriniz beğeniyle okudum.
Selamlar alkışlar İzmir'den.