Gökyüzüne Merdivensiz Çıkan Anneler
Sen; canım, cananım
Gözlerini gözlerime mıhlayan Zengin bakışlı, güler yüzlü varlığım... Sessiz gecelerimin sesli kraliçesi; Hiç buluta girmez mi senin o aydınlık yüzün, Hiç yorulmaz mı o narin bedenin? Neden hiç üşümez, hiç soğumaz yüreğin? Güneşi taşıyan ipeksi ellerinden midir o sıcaklığın, Yoksa, koyu renkli akşamların En parlak yıldızı oluşundan mıdır annem? Kim bilir; Belki sabahın asi yüzüne gülerek uyanışından, Belki de dilsiz yalnızlıkları geri itişindendir annem!.. Yüreğine atılmış düğümleri kolayca çözüşün, Avuçlarını kanatan acıları görmezden gelişin, Omuzlarındaki o ağır yükle kuşlar gibi uçuşun, Hiç yüksünmeyişin, hiç sızlanmayışın Bir melek oluşundan mıdır annem? Dönüp dönüp bakışın, yavrum diye sarılışın Ve ölü bir yalanı gizleme telaşıyla çırpınışın, Sessizce kafanı çevirip gözyaşını silişin, Bensizlikten korktuğun için midir annem? Sen ki; yedi kıtalı bu koca dünyanın Göğüne yaslanmış tek güneşsin! Merdivensiz göğe çıkıp sayısız yıldızla dönen En nadide, en değerli varlıksın... Sen benim yaşama tutunduğum tek dalımsın, Vazgeçilmez soluğumsun... Kıymetini biliyorum; Sen başımın tacı, ruhumun ilacısın... Sana dua ediyorum Ve diyorum ki: Kendin için de bir özelin olsun, Yitirdiğin düşlerin gerçekleşip sana geri dönsün; Sıcak, sımsıcak bir sığınağın olsun Ki; o sığınak da benim kalbimdir... O da sana feda olsun... Annem!.. Rukiye Çelik 14.02.2011 |