Düşlerde Yolculuk
iliklenir gidişin gözlerime tenha bir sığlığa eklenirim
dumanlara boğulur ciğerim soluğunu koyma önüme tapınaklarda belirir bakışındaki çığlığın çatlamış sarı kayalıkların içinde sarma beni yankılanırım sonra taşlıklarda tamamlansın istemiyorum uçurumların kirpiklerini kapayan geceyle eşsiz bir melodiye dönüyor şimdi ormanın dili patikaları topluyorum adımlarıma parıldayan gözlerini yitirmiş yıldızlar bulutları çekmiş üstüne uzaklardan geliyor sessizlik uyuyor olmalısın... nerede şimdi el çizgilerimizin nasırlaşmayan yüzü çekilince anımsayışlar özlem körfezinden hüznün tanımsızlaşır oysa sonsuzlukla başlanıyordu gülümsemelere bir demli çay yetiyordu düşlerde yolculuğa artık ya silebilecek durgun suları ya da çoşturacak bu yürek sen uyuyor olmalısın... Mert Metin |
bu uyku nereye kadar dersin?