7
Yorum
43
Beğeni
5,0
Puan
2730
Okunma
anılar sökülür gözlerinden birden gitme
yüzün resmime bakıp incinmesin
hiç olmazsa hayırsız şarkılardan sor beni
titrek göçebe adımların üşümesin
her rüya nasıl olsa yalnızdır / vedalarsa karabasan
kalabalık bir enkaz çalar bulvarlar
gezgin ayrılıklar dolanır sokaklarda
sahi kaç göz / sancısını kirpiğinden saklar…
sokak lambaları avutmuyor şehirleri
camlara çarpan hoyrat yağmurlar
cinnet tanığı olmaktan kırgın aynalar
işte eskiyor sevinçler gündelik sözler kadar
bulutuna yaslanıp seyre dalan aşklara ne oldu
hangi gökyüzüne böyle küsüp gittiler
iklimsiz bir coğrafyayı tutup üstüme derme
yeminler dökülür dilinden susup pusup gitme…
her intihar hep yaşadığı hayat kadar yaşar
menzili şaşkın bir serüvendir şiirler
yatağına dargın nehirlerde gezmek ay’ın harcı
yenik aşk ezgisi şarapçıların
ellerini tuttuğum o çayırlarda kaldı sesim
bir sen bilesin mudanyanın liman kıyısı
şilep ışıklarında saçlarını tarayan sam yıldızı
ve hederimin en görkemli tanrıçası…
deşilen sorgulardan
imansız sulardan
kuyulardan
sis yakan ormanlardan
gittim…
soysuz yasalardan
imanlı puştlardan
duvarlardan
ateş yakan korulardan
gittim…
ömrümüz bölünür gezdiğimiz yamaçlardan gitme
ki o yamaçlar dudaklarında dağ dağ ezber türkümüzdür
iksiri sarhoş bir kavim kaldı bize
bu da yaslı sevdamızın en hüzzam düşüdür
sorma kaybolan kapıları haritalarda adı silindi
gidilen her yer anahtarı kayıp bir inziva şimdi
alnında elim avucum
ben yazgımı o naçar sevdana yummuşum…
gittim
sen gitme…
Mert Metin
5.0
100% (34)