Gün ve Yollar..
(her serüven bir yerde biter...ve her maceracı hep öyküsünden yaralıdır...temiz bir silah kadardır nefesi...ve dar günlerimin yürekli savcısı...istihbaratsız işlerin misafir kapısı...ve ’’amad amma’’diye merhaba diyen...ve sen...ezanlar var şimdi...gitmeliyim...)
sığ günlerin telaşı olurdu herkes kadar yalandım ömrüme söylenecek sözler çoktan yenilmişti yalnızlığıma yıllarca yattım içerde... gazelden kül’e dönerken mevsimler dökülen şaraplarda aşk’sız kaldım solan resimlerde anılar sitemsizken ben her söze kırık bir sazdım... ölmeliydim dedim kendime / ölmeliydim ezan sesinde kurşun yağmur uyandım serçeler ne bilsin namlu sesini işte o günden beri acil bir dosyaydım... ülke sınır geçtim bahçem kadar dardı ayazlar yok yere alnıma haritalar yazdı oysa ne çok sevmiştim sokağınızı ki pencerem bir nefes kapınız kadardı... sırlara sus olup pus uyanmaktı belki hayat herkes kadar saklımda düşler yaşadım bültenlerin hiç okunmayan sayfalarında şiirler kadar yoluma da mülteci bir inkardım... üzdüğüm sevdalar oldu hayırsıza çıktı adım ki her gözyaşına az biraz mintan yürek ıslandım oysa o yağmurlarda aramıştım kallavi bir sesi duysam allahıma kendimi aşık sayacaktım... her sevi mezarlık kadar servilerce büyür ne kadar yaşamak değil ne an ölmektir söz patikalarda silinen her iz ışıl bir ırmaktır derken ay ışığı yakama düştü sen kadar köz... ömür tutmaz bu ten anılarından yaralı sekiz yaz oldu artık beni bulacaklar belki gözlerinde ışımaz ama sil kirpiklerini bu şiirle beni senden soracaklar... Mert Metin |
Bu şiir eski ki ki
Çok bildik çok tanıdık...
Her şiirin gibi güzeldi...
Dostça hep...