Yinebilmediklerimizi deniz kusuyordu kurtçuklarla kaplı mavi yelkenler ay bir orospunun etek altında bütün taşlar bembeyaz kesiliyordu gökte senfonik şarap süzülüşü sadece morlara, morlara külde iki direk tapınakta gömülü freskler bir kaç ırmak, sonra nehirler çöküyordu aniden biz yine ölüyorduk köknarları acıyan Aysu |