Ruhu Bedeninden Kaçık
uzaklardan bakılan bir yol
kafa üstü çakılıp öleceklermiş delilik ipini çözen kadının sıradan çırpınışları ve arka cephesinde figüranlar oynatan kol olmuşuz bitmişiz daha ne bir serüven aynasının seyri tekrar ılımlı bahçeler mutlulukla eş olmuş olmamış ne yazar hayır hemen küsme sana unutturup vereceğiz günlükleri içini doldurmak için binlerce köşe koşup yorulduğunda bir yıldız alçalıp değecek ellerine yanmaktan korkmuyorum o bunu kendi boyunun ölçüsü gibi rahat karşılıyor asıl mesele geçiş sahnelerinde et kemik olmak zayıf kıyıların dayanabileceğinden fazla anlamsız cisimleri sevebilme hisleri örgütleniyor çağlar korkunç bir hızla eşlik ediyor yokluğuna gelişen maceralar yeni boyutlarla neşrediliyor tükenen güzel şeyleri kaybediyorsun haberi hiç de inanılacak gibi değil bu asırda oysa neye benzediğine bir bak sulanınca aç toprak coşunca en ucuna gelinmiş gibi titriyordu gölge hala ben değil miyim ben ruhu bedeninden kaçık kapı açık ve çık. |