barış çiçekleri
bugün kaç kucak açtı ?

farketmemişliğime ver
bir dünya buket ile acizliğime

...derken paydos saati
dağılmakta iken lise talebeleri
benim de tüm çelenkleri
asfalta indirmişliğim var

üzerlerinde -Nilüfer- yazısı

hayret,
bugün senin doğum günün
sana verdiğim kaktüsleri de almadın
oysa ’Cehennemlik kentlerde’
seni sevmeye b e n z e r d i

dedim ya almadın

o bir bütün sevdamıza
ışıyan puslu günlerin
şimdi çok (çok) uzaklarda olan
devrik dünlerin
anısı bu olsa gerek
- yürekten titremişlik -

titreten ne idi seni...?

saçların ne güzel örülü idi halbuki
derslerin de iyi idi
elma kokulu dişlerinin arasında
bir gevrek mahcubiyet idi gördüğüm
ya beni ayaklarının altında
çiğner dururdun
( ya da sana gizlice yazdığım şiirleri...
ezberden öyle....)

biliyorsun
patron -çık- dediği zaman işten
cebimde beş parasızlık
sonrasında bir umuda buzdağı çarpmıştı da
kaybolmuşluk ertesi derinden duyarsızlık

camları kırıktı şehir sabahlarının
ve vitrinlerde bugün -Pazar- yazısı
kapanmışlığın belki de renkli hayatlara dair
uğursuz manzarası...izler dururdum

okul-lar açıktı

banklar üstünde (çakı ile) seni seviyorum-un
kazı(n)mışlığı

Ramazan ayı idi / ve ben hep aynı ben idim
(orucum yok)
aç karnına bir sigara / bir sigara daha
...görse babam, bir bilse öldürürdü vallahi
ama muhtar-ım sağolsun,
çocuk parklarında
gizlenmeme izin verdi de (bereket versin)
(etüdden kaçmışlığıma...)

/ yarı iş - yarı okul....
tam -sevda- zamanlarımda /

...

işte geliyorsun

sırt çantan
hep senin taşımışlığını anlatmakta sokaklara
(sen) bakmadan bana bir an,
(bir yabancı misali / kaldırım kenarlarında
benden taşınmışlığını)

sahi
Pazar’dı bugün
Pazar’dan ertesi güne kim bağladı bu/günü
dünden de öte desem
bugünün yarınlarında kanayan
kanatılan
....oy / pankartlara gelesi sevdiğim
bir direniş ezgisinin yitikliğinde
ne çok sevmiştim seni...

yıl 2012

annesin belki


Ercan DAĞCI / Ağustos 2012