dünya tatlısı
küf kokan bir sevda zindanından daha
yazıyorum ya...umut ki, öylesi-ölünesi sana - bana yetmeyen (dar) dünya..... ne demek, ki cana-can katmalarım...? dönme dur...dur, inecek var dünya..... / nostaljik seyirlerim / bir film şeridi mi...ah o eskilerden kalma siyah-beyaz haller(in)den bildiğim Yeşilçam sahnesi mi...? fakir genç (ha bak, bu da bizim oğlan) ben dediğim, kendimce...ezcümle sırların enkazında bir kız ki hem zengin hem de şımarık ...... daha dün geçmiştim hani ya bahçenizden ayak izlerimde çatlayan nar kokuları camlarda fesleğenlerin duruyor iken s e n i n... gözyaşlarımdı inan, tek sulayan onları ne çıkar gün doğmuş - güneş batmış yağmur ıslaklığında şafak/lar atmış d/ipsiz kuyularına ille de ’ şiir diye ’ t u t u n d u ğ u m .........yar ki gel gör, kaş(lar)ını çatmış Zerrin’di (ÖZER) söyleyen şarkımızı: ’...merdivenli sokakta ayrıldık hatırlarsın... yıllardır hep rüyamda, gelirsem orda mısın...? ’ ’ hani dünya tatlısı........’ ...... iyi de şimdi deliren kim delirmişlik sonrası kâbus boylarında beliren kim........... karşımda ? bu yoksa ben miyim bir başına ve ille de O’nu sevmelerim yok mu...? çok mu hissel sevi(ş)lerim...? - anne, sen -Defne- dedin; (ben) Esra’yı sevdim ama (halâ...) Ercan / Eylül 2011 |
bir şarkı dolandı dilime...
hani dünya tatlısı..bir düş kurardık heyecanla...
ilk defa konuk olduğum sayfanızda gülümseyerek şiir soluyarak ayrılıyorum
nice şiirlere