KÜL....
yüzün bin yıllık tarih gibi......
sen hangi vadinin yağmur kaçağı gözlerdesin arıyorum seni bulamayacağım seslere düşüyorsun kanatlı bir düşle kavrıyorum yitik iklimlerini yağmurlar geçiyor kaldırım ıslağı kelimelerden yorgunum aslında sensizlik kimsesizlik dallara değen nemli gözlerin ısırıyor sana uyandırdığım aşkı ama sen yoksun..... hangi trenin yolculuk saatindesin kıvrımlı ay ışıkları düşüyor raylara bakıyorum tüm yolcular sen ve kıyamet düşüyor o an geceye.... düş gülünde saklıyorum adındaki harfleri aradığım sensin biliyorum kaybolmuş bir mavisin ve renkler kayboluyor birer birer... rıhtıma yazılan bir yazıda arıyorum seni sol tarafta irili ufaklı şarap kırmızısı insanlar sağımda alkol kokulu yalnızlık sen yitik sevdalı hasret ve yoksun içimde bomboş bir kibir ağlamak kadar isimsiz deniz sen yoksun ve sensizlik kimsesizlik..................... |
çok sevdim bu imgeyi...
ve yalnızlığı öyle derin anlatmışsın ki
içim cız etti