SEVİYORUM SENİ......
gece yatarken yanımdaki bir bardak su gibisin.....
seviyorum seni kaybettiğim sevdiklerim gibi........ hani kaybolan bir anıyı bulursun ya ve aniden çıkar gelir gelmez denen göz görmez de ruhun aklı gidercesine gülümser ve uyanırken ilk aklına gelen olur öylesine seviyorum seni..... sabahların cıvıltıya ayaklandığı insanların günaydınla gönül almasında bir tebessümle yaşlı birine buseyle hayat vermek yani yetim bir çocuğa hayat katmak kadar yıkıntılar içinde bir kadına umut ettirmek ve kaybolmuş bir adama buldurmak aradığı geçmişi öylesine seviyorum seni..... tozlu raflardan indirilen aşklar gece kabustan uyanarak sığınmak birisine özgürlüğe tutkun devrim gibi aslını yitirmemiş bir halk ve tayların ilk ayak atışında seviyorum seni....... utanarak sevişen tendeki tuz hiç tanımadığı birine fatiha okuyan insan gökyüzündeki ateşin aydınlığı gibi yani bir şarkının en unutulmaz yeri göç eden turnalara seyre dalmak gibi ve aşkı öğreten sesini özlemek kadar seviyorum seni...... bağışlayan Tanrı/dan sonra milyarlarca insandan önce bir doğanın olur olmaz anı gibi resimlerde seyredilen sevgili ve yıllar sonra ürkerek ama sessiz çığlıklarla özgürlüğe ilk adım kadar seviyorum seni..... bebek kokusundaki evren sabah kapıyı çalan dost hiç olmadık anlarda aklıma gelen gibi dudaklarında açan iklim kadar seviyorum seni.... yaralı kuşu sahiplenen çocuk pankartlara eğri büğrü harflerle en güzel günleri işleyen yani bir köylünün tarladan otobüse el sallaması gibi ve Afrikaya yağan yağmur kadar seviyorum seni... bağışla beni çığlıkların en büyük ülkesinde kelepçeler düşse/de aklımdaki sana ihbarların en kocamanıyla seviyorum seni.............................. |
Tutku ve özlem içiçe oya gibi işlenmiş
Kutluyorum kalemi