Kemanca
yavaş perdeler göğünde dans
sıra sende ışık yuvarlanıyor sıra sende cam kesiklerinde yeşil kırıklar canımı acıtıyordu rüzgar esende daha geride kalmamış olsaydık hangi labirent sevebilir ki bizi artık rastgele ve sarhoş keşke o sevinçleri yaşamamış olsaydık tanrım mavinin az altında duran şey kapılıp içime bakıyorsun camlardan biraz daha kalsan ya biraz daha karanlık üşürken dudaklarımda elin ellerin oluşana ne kadar dayanabilir ki sıkıca saran kendine şarkılar söylerken kanayan kalbini gösteremiyorsa eğer rengi neden değişsin çiçeklerin neden selamlasınlar baharı ya da mutlu bir telaşa açılan kanatlara niçin yalanlar söylesin mavi billur bir içimi duyguda gezdirme çabası sebebi yok sebepsiz seviliyor işleyen zamanın dibi aniden düşüverir ya bulutlar düşüme bulaşır gülüşlerin uykuma kısılır avazım sensizlik diplerinde koşarak değişen ben olmak istiyorum yağmurları karıştırsam ve duymasan umutları yeşerten ağaçlara neşe son bir çaresizlik yalvaracak olsa yeniden filizlenir miydin benimle. |
işte en çok da bu insanın ağrına gidiyor ya şair...
mavilerin aşkına, mavilerimizi öldürmeseydiler bari!
sevgimle...