Yokluğun Kirpikten Kandır Damlayan
Bekletme sevdiğim, gözlerimde yan
Buluşma kalmasın, mahşer gününe Yokluğun kirpikten, kandır damlayan Nokta koy hasretin, acı sonuna Pamuk gezegene, çek-sen ansızın Yolcusu olurduk, senle sonsuzun Alev alev şimdi, gönlümde sızın Yüreğimi koydum, kar sol yanına Ölümü eş tuttum, sensiz zamana Bir hüzzam şarkısın, sarmasam cana Sevdamızı nakşet, gönül kozana Sevdanla kuşat sar, bebek tenine Hasreti gönlüme, koyma sen gülüm Gurbette boynumu, eğme sen gülüm Vuslata tenimde, doyma sen gülüm Gözlerin doğsun yar, şafak anına Gören gözlerimin, nuru ferisin Islak yanağımın, nilüferisin Bu canım yolunda, bitsin erisin Şikayet etmem hiç firkat menüne Yaşamak angarya, seni görmeden Dağ olsa hicrine, dayanmaz beden Azrail can diye, bize gelmeden Hasretlik kılıncı, girsin kınına Senin de hasretlik, gitmez hoşuna Ömrümüz geçmesin, boşu boşuna Adaklar adadım, hicrin tuşuna Ölümden beter kor, yokluğun bana “Hasretin kuşattı, dört bir yanımı Mengeneden farksız, ezer canımı” Seferber ederim, tüm imkanımı Gözümü kırpmadan, Vuslat Gününe Celil ÇINKIR Dost Kalemlerden Gelenler nedir bu hasretin çektiği sizden bıkmışsınız sanki, anlamam neden de ki öldüm hasretimi görmeden şikayet bir hece düşmez dilimden bozar mıyım hasret bağını bir anlık vuslat için Hasretimi ömrümce büyütmeye and içtim.. Teşekkürler İbrahim Çelikli Hoca’m |