DUVARLAR SAGIRHırçınca esen rüzgar yapıştı kulağımdan Yazı hüzünlü gördüm kışlar niçin bahtiyar Soğulcan yemi çıktı beynimin çanağından Kırklanmış ceset gibi dökülmüş bu ihtiyar • Bir kova su üstümden sallara beden düştü Bilen varmı saltanat toprağa neden düştü Denizler köpürmemiş neden bu denli sakin Önümde tümsekler var kaldırsalar yokuşu Yakamozlar parlıyor suskun amma ve lakin Çıkarıp kafesinden uçurtsalar baykuşu • Yıkandıkça ölüye serinlik sudan düştü Adım adım taputla toprağa giden düştü Bir koyu karanlık ki bir gecelik muamma Kelebek kanadında günah taşınmaz ağır Buz tutsa şafaklarda güneş doğacak amma Çırpındığım çukurda duvarlar zından sağır • Kambur karınca gibi sinekler izden düştü Ne varsa yaşadığım mizan-a çıktım denk düştü Beşik zilleri gibi gayiplerden geldi ses Sular doldu kazana uzattılar soydular Enseme vuran rüzgar es bildiğin gibi es Arşın arşın kefenden bir çuvala koydular • Kapattılar üstümü güllere ahenk düştü Banada pençeresiz Çukurdan hendenk düştü HARUN YILDIRIM |
kafiye derdi güdülürken anlam bütünlüğü hiç bozulmadan mükemmel bir şiir çıkmış..
emeğinize sağlık