O gidişler
Kuzey rüzgârı kanatlarında
Yol üzerinde ağaçlar
Ay karanlık duruyoruz
Kaybettiklerimizi bulma korkusu
Kaybedilenleri arama korkusu


Hiç bulamama korkusunda atıyor yüreğimiz




Senin rengin siyahi gölgeler
O kutsal mavilerden geçen
Denizlerden kopan hıçkırık balıkları





Ay harabelerin öte yanına düşmüş
Mor yıldızların boşluğunda ağlak bir çello
Elini uzatıp bana yıldız bul
Güzel bir çocuğu taşlara verdiler






Üvez ağacının dalı budağı kuru
Ben bir ölü kuş yuvası
Kederli şarkılardan geçen
Kederli nehirlerle uzağa giden çakıl taşları
Korkulu çamurluklar
Bataklık kurbağaları karanlığı yırtıyor
Servi altına serilen kırlangıçlar





Yıldızlara gidelim
Pamuk tarlalarına, iğneden geçelim
Renkli ipliklerle dokuyalım düşleri
Orası bizim evimiz
Özgürlüğümüz olsun
Göğe büyüyen
Nehre yansıyan şekerden çocuklar
Konuklar çadırımızın önünde






Gülüp bakıyorum
Gülerek ağlıyorsun
Santa’lı kadınlar geçiyor
Şuracıkta düş görenlerle
Şuracıkta fırtınalara karşı
Kendi yağmurumuzun ıslaklığında



Mısırlar yeşerecek biraz ötede




Lobiya pişireceğiz
Yıldızlar gülerek parlayacak
Büyük bir ateş yakacağım
Ateş olacak tenimiz
Güzel ırmaklar
Şarkıları susan bir dere değil
Ipıslak aşk
Mavi yelkenler
Bir zenci
Su yeşilinde blues olacağız seninle







Bak taşları korkutarak kıvrıla kıvrıla kaybolanlara
Rüzgâr sallanıyor rüzgâr
Kapının tokmağında bir kuş seviniyor dalda
Renkleri beyaz değil
Oradalar, sokağın berisinde







Aysu