Kızıl Çatıların Tonu
gece akıyor
balkon çukurunda ele düşmüş sağ gölge korkutucu soğuk yel gibi dinlenen gözlerimi seninle bölüşüyorum parmaklarının uçlarıyla geliyorsun ıslatıyorsun su serperek içime henüz ölmedik değil mi bak ne düşünüyorum sokağın bu karanlığını açsalar yani insanlar bize benzedikleri halde biz onlara uçmayı öğretsek çok mu ileri gitmiş oluruz ne oldu ne var dalıp bir şeyler karalıyorsun içime öpsem dudaklarından aşağı beni de katar mısın içine bildiğin gibi değil yel var ya yel bir de bu sıcak arası ölüler sarılıyor bedenime çıtım çıkmıyor korkuyorum çok yaşayacağımı zannediyorum bazen benimle mi yoksa kesip yarısından sana dokunmayı eğer yalnız kalırsan ucu bucağı yok dünyanın biliyorsun çocuklar ağaçlar ve bulutlar kadar kırmızı hayır hayır orası değil bak bu ışıltı gözlerini kapa ve düşün sana yanaşıyor ay bildin yıldız tersinden binlerce yıldır hatırlatıyor var olmayı bir birinden habersiz yaşayanları düşün uyu da dalma benimle kal nefesin çırpınırken kalbimle karanlık bir rüyada uyan nasıl sevişiriz bilmiyorum bu kızıl çatıların tonunda kirpiklerin kirpiklerime değse olur mu. |