mavilt
düşleri maviltelim bu gece,
geceden bir ton daha çalıp karartalım hem içimizi, biraz ondan biraz da bundan, havai gibi bir maviye katıp maviltelim içkimizi, mentol koksun dumanı tütünün, ve her nefeste daha da ayılalım. maviltelim demirkazığı, insin yere Zeus deyusu, yasak şehirlerdeki tutsak notalardan çalıp özgürlüğün güftesini çığıralım. bekçi kovalasın sabahlara kadar biz, tabanlarımız kıçımıza denk mavileşinceye dek delik deşik asfaltı tokatlayalım. armağan olsun vuslatın varlığına yazalım dost, yazalım da maviltelim şu köhne duvarı, düş pişsin güneş gören yüzünde, içimizden geçen mavilikleri okyanus derini birikenleri denizi alıp arkamıza, sırtımızda özlemin azığı, gel, şu dalgakırana haykıralım hey, ne dinliyorsun öylece ? sembolü eşarp olmasın mavinin artık, hülyaların yegane mavisi hatrına, ego savaştırmayı bırakalım bizi suya hasret koyan bozuk çıkrığı, elbirliği onaralım, ve birkaç kişi daha yesin sıcak ekmek, birkaç adamdan fazlası anlasın derdimizi, bir şarapçı cesaretiyle herkes, "korkmasın geceden." gel davalım, barınak edinmeden geceyi, örtmeden üstüne hüzünlü dönenceyi, soldurmadan maviyi, gel gözleri renksizim gönlü gözünden de kör adaletim, sevgilim, mavi gibi “barışalım” /mahfer/ |