Her ama, bir alttaki gerekçeyi açmayı sağlıyor ve sonu gelmiyor..Sadece kendime açılan mahzenimin kapısıdır o... Gelir önüne, " açılsusam açıl" derim,... açılır... Anıların ve bütün yaşanmışlığın hafızasının ağırlaştırdığı hava çarpar yüzüme ve,.. işte, az sonra sandık sandık içinde kaybolacağım hissini veren "hazine odası".... destur der girerim. Bilinmezlerin bilinir ve çekmecelerinin tıka basa surla dolu olduğu mazi masamın başına geçip,.. yargıç edası ile :" söyle bakalım,.. sen..." diyerek başlarım bir ucundan.. hücre hücre pamuk şekeri gibi erimeye... Sebep olduklarım ve sebebim olanlarla, edepli edepsiz bir sürü lakırdıdan sonra,.. gerekçeler kısmı başlar... Her biri ağır asma kilitli sandıkları açma zamanı.. Bütün kilitleri açan tek anahtar, masum bir fısıtı şeklinde dudaklardan dökülen... "AMA".... Her gerekçe, bir " ama " nın arkasındadır.. Oysa, yüzünden anlamamıza sebep hep bir "ama" vardı dışarıda... Demek oluyor ki.;Her ama, bir alttaki gerekçeyi açmayı sağlıyor ve sonu gelmiyor..İş bununla da bitmiyor..!Yeter miktarda "ama" sandığı açtıktan sonra, işin "gereği" kısmına geliniyor,.. her ne kadar "ama" lar arkasına düzülen gerekçeler,"keşke"leri hükümsüz kılsa da.."ÇÜNKÜ" ile gereğini ortaya koymak, vicdanımı rahatlatmaktan daha fazla işe yarıyor... " Ben, ........................tım, ama, ..........................tım...Çünkü, .......................... ... " Noktalı kısımlar pek çok konuda ve sonsuz sayıda doldurulabilirler. Evet, artık mahzenimden çıkma vakti geldi.. Daha bi sürü " ama ", " çünkü" üretecek ahir ömrüm ben farkında olsam da olmasamda... "Keşkelere " gark olmaması için ne yapsamda bu gerekçeler ve gereklerin... bazılarının uhde olması muhtemeldir içimde...Dolayısyla ; bizce ne kadar "ama" , ne kadar " çünkü" ve ne kadar "keşke" varsa hepsini bozguna uğratacak bir olgu var ki,.. o da YAZGI’ dır..Ve bütün anlaşmaların altındaki bizim görmeye gücümüzün yetmediği ilahi imzadır.. SELDA İYİEKMEKÇİ |
utandım şimdi
teşekkürler