hafızamdaki boşlukruhum istinat duvarı zannediyordu kendini miyoptu taş duvarlara dikilen gözleri ruhum bir halt da sanıyordu kendini iyiliklerin anası felaketlerin kalkanı kapalı pencerelerin ardında yaşananların görmeyen tanığı sadece yakını iyimser düşlerinin bilmiyordu yüzünde eskiyen hep aynı akşamdı yağmur yağdı ıslandı kar yağdı buzlandı komşu yolda trafik kazaları yaşandı ölümlü yıprandı ruhum bomboş hissetti kendini varlığına alışılmış bir nesne duvar saati bir evde ya da eski bir yemek takımı bıkkınlık veren aynı desenleriyle enkazını seyredip gitti sonunda bilmediği bir aleme kimliksiz anılarını sızdırarak... |
Hımm himm hümm...
Sevdim...
Güzeldi(n) ablam...
Kocaman kocaman öperekkkkkkkkkkk
E F T E L Y A...
(Akdenizi cebinde taşıyan kız... )