ilk Mektep -6
.
sonura öretmenimiz birden durup; annını şamarladı “heyvaaah” dedik, hep birlik “kimin o(ğ)lusunuz” “kimin gızısınız” derse ne deceniz “sen” dedi sadet “-bobamın oluyun” tam gafasına cepdeli indirceğdi ki, vazgeşdi hariye “-bobamın gızıyın” sevim “-muhtar Gara Amadın gızıyın” bilemediler belli sıra gelir bana sorarsa hazırlandım “dedemin o(ğ)luyun” decen yumuşadı adam… yazık, o hırsla sıra dayağı atmaktan birilerini özellikle daha çok dövmekten hazırolda bekledip arkadan penaltı atar gibi haşin bir tekmeyle kıçüstü düşürmekten Gonyalı, Cöbe Halili, Sadet, vazgeçti, daha evel hiş duymadığımız ve hiç yakışmayan çok yumuşak bir sesle hidayete mi erdi ne.. acaba muhtar mı geldi bobalarımızı mı gördü hayırdır işallah.. her gün gelseler ya yımışacııık “-arkadaşlar.. çocuklar, babanızın adını söyleyeceksiniz muhtar, bekçi, çoban, çivtci-ileşber yok muhtar değil.. Ahmet Altınay bekçi değil, Bayram Çay hademe değil.. Gafar değil.. Hasan Küçükçapraz Akmemedin İbirem değil… İbrahim Karakurt Bobuş değil.. İsmail Kipri Topal Ismayıl yok.. İsmail Avcı Akgulak değil, Osman Sümbül Semerci değil, Mustafa Şen Goziroğlu olmaz, Ramazan Çay Macaroğlu olmaz, Abdullah Çark, Macar Apdıllası yookk, Abdullah Çark tamam mı Halil! “-evet örtmeniimm!!” ne zaman öğrenmiş herkesi biliyor vallaha “adamların soyadını nerden biliyo kii” hacımemetolu hacımemet değil Yıldırım Çelikli Allah Allah niye ki dedim Ildırım da ne ki.. sonra kime cepdelinen işaret ettiyse kitap harfleriyle bobalarımızın adını dedik bobamın adı Hacı Mehmet değildi Yıldırım Çelikli, Cavidin Mehmet Yıldız, Irafiyenin Mustafa Şen! yıllardır semerci aşşa semerci yokarı hakket len gozir, gucur ne ki anam tembihlediydi “avilden emmi olmaz arif emmi deycen” niye? ne bileyin ben.. neyse sadede gelelim işin aslı ne yaparsak yapalım, ne edersek edelim ne cevap verirsek verelim müettiş gadak her şeyi bilebilecek değildik naçar daha sert bir sıra dayağından geçecektik ben bilsem başgası bilemese de köylük yerde bu böyle “Cöbe, Keklikolu, Çolak Mercen ne ğözel şe(hi)re göşdüler çocukları gurtuldu müetdişden hinci ben bobama ne deyen ne hayır bekler ki köyden neye gorkar kı şeerden” isdermin hinci mesela meetdiş adımızın manasını biliyosa yandık, kurtuluş yok bu yıllardır böyleymiş mesela ben adımın manasını biliyon “peygamber adı” deycen ya ya müetdiş adımın manasını yannış biliyosa işde o zaman yandım.. hemi de çıra ğibi valla Kezban’a “yalançı” dedi öretmenimiz o da “valla billa yalan deği(l) öretmenim keziban” dediydi ordan biliyoz, valla hepiciğimiz biliyoz kezban ne demek amma gel-gelelim; cavit ne demek halil ne selim ne ırafiye ne irecep ne! onnar ne bilecek adlarının ne olduğunu hu bi keş gün bi geçse de get nalet ossun ne dayak yeyceğsek yesek de başımıza tebelleş olan hu mü(f)ettiş kabusu bi bitse ürüyalarımıza giriyo töbossun ya de(h)şet bi izdirap ermanı mezaliminden galır yanı yok töbossun.. yok kelp olayın.. valla da yok talla da yok “-inşallah bir dtaha gelmez mü(f)etdiş” “- bobama deyen de biz de göçelim bak Turgut ıp-ıra(ha)t.. “-hay müetdiş gibi gelmeden gedesice ………..” kökü kökme(ği) kesilesice olmadan gedesice sürüm sürüm sürünesice “-yau devlet bu mü(f)etdişi neye ğönderi(r) ki yani sanki o bi ğünde her şey tamamlanmış mı olacak mü(f)etdişin her şeyi tam bildiği ne malim biz de onu imtam etsek mü(f)etdiş tam puvan alabili(r) mi mü(f)etdiş her şeyi bilebili(r) mi mesela köyden kaş gişi asger, Bobuş Emmi kaç yaşında, Deli Yakıp esgerciği ne olalak, nerde yapdı, kimlerin “Sefer görev emri” var bi evde iki goca-ğarı kim, Yakıp Hoca nereli, Sarı Mamıdın Halis nerde gerçi bunu ben de bilmeyon önemli de deği(l) emme maksat soru sormağısa de(ğil) mi? hemi de onun sorcağı çok mu önemli hayatta hankı işimize yaraycak mesela İsdambolun fet(h)ini bilemesek elimizden geri mi alacaklar bi adamı durduk yer de mi bu me(v)ki-makama getiriyollar vardır bi bildikleri.. dö(v)letin işine garışmaya bakma neyise de yani valla alakası yok bizim dö(v)letin işleri işdee..” … “-işi gaydı olmayan adamı ö(ğ)retmen et ver mayışı bireş torpilı olana mü(f)ettiş de olmadı ormançı torpillilere mayış ba(ğ)laca(ğı)na devletisen sen önüşlük köye bi adam gibi öğretmen yollasan ya” çok şükür bin şükür ya öretmen yerine mü(f)etdiş gönderseydi köye dee(ğil) mi gene de… verilmiş sadakamız varımış adam ileşberin ettiğini dutduğunu yemeycek baksana ille ona özel civtci olacak dedik ya verilmiş sadakamız varımış ö(ğ)retmene gurban olasın varsın her yanımızı çıbartsın, cicik et etsin” “-hepimizde bir endişe acaba “müfettiş ne sorar” biz nereden bileceğiz soracaklarını ömrü hayatımızda daha önce bi mü(f)etdiş mi ğördük yenir mi, içilir mi ne boka yarar, gelmese olmaz mı.. ARKASI EN KISA ZAMANDA MÜFETTİŞ GELDİ RESİM benden önceki dönemde.. hiç öğretmenim olmasa da köyde en emeği geçen Rahmetli Arif Ali Bıçaklı öğretmen ve vefat eden bazılarına da Allahtan rahmet dilerim. |
Güzeldi hocam gülümsedim yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin hiç susmasın
_____________Saygılar