aşka iğnelenmiş
Yeşilin soyunup
renkten öze döndüğü günde serin bir sevinç arıyor gözlerim halı olmayan çıplak oda içinde deniz kabuğundan aynaya bakıyor Girit kadını patiska perdeler ardında tuz ihtiyacı teninde saklı maviden çıkış yok gökyüzünü en iyi görebildiği yerde deniz kıyısındaki güneş bahçesinde… Yağmura susamış sarnıcın şiş karnı rüzgara aç öksüz yeldeğirmenleri ara sıra meltem esiyor ya işte o vakit bir sevinç geliyor, değirmen ve ağaçların dansı bu yüzden… rüzgarım benim rüzgarın benim Acıdan boş kalan yerlerimizi aşka iğneliyoruz elleri pamuğa, tütüne yatkın kızların saçlarına çiçekler taktığı çiçeklere saçlarını taktığı ovalarda… Bir daha bırakmasın diye aşka iğneliyoruz yakamızı… |
belki çok alkışlayanı yok ama gerçekten güzel şiirler okuyorum bu sayfada.
isterdim ki gözden kaçmasın...
çok güzeldi.