OĞLUMA...
bakma bana,
çok daha fazlası yok bende.. iki satır aydınlık, ve ırmak akıntısı var ceblerimde.. düşlerinde sakla yarını, adam olmanın vazifesinde, kuşkulara düşürme beni.. ve kandırma, onurlu yıkıntılarımı... bakma bana, sözcüklerde ara, mülteci dostlukları, aşk bir terazi, dengesini bozma kaygılarınla... yoksul bir kitabın, sayfalarında olabilir, gerçeğin başlangıç yeri, sakın,yaralama en taze çiçekleri... seyrederken yıldızları, incitme,sev onları, vurdumduymaz saplantılarda kaybolma, acıtma genç isyanları.. sanada vermek isterdim, gökyüzünden, bir parça mavi, ve yatağından, çekip kucağına sermek isterdim denizi... biz beceremedik, insan gibi yaşamı, düşlerimiz çalındı, yollarımız kapatıldı, sevişmelerimiz bile yasaklandı... sen,sen ol, gökkuşağında ara, hürriyetin saklısını, devrimler gibi yüce, devrimciler gibi, çocuksu ol, çünkü, tamamen büyürsen, başlarsın küçülmeye, aşkın isyancı olsun, ve kandırma, umutları,yaşamı... türküler kadar adam, toprak kadar sır tutan, acı kadar dirençli, ve sosyalizim kadar, yüce ol.. oğul, insan ol,insan ol... ne paranın tanrılığına, ne burjuvazinin aldatmalarına, nede emperyalizmin sahtekarlığına kanma, sen,sen ol, koma beni onursuz, onurunla yaşat beni sonsuz............. |
Ayağına taş değmez dilerim..
Ve o sizlerin ellerinde adam olacak...
Saygılarımla sevgilerimle öpün benim yerime de..