Bir Şey Getirdin
güneş vardı avuçları aydınlık
ne olduğunu bilmiyorum bir şey getirdin ilk aşk mı desem insan olmak mı bir şey getirdin önce ayaklarımı kurşunladılar sonra bacaların ıslıklı aralıklarını neyi düşünürsem o sarkıyordu saçaklardan çocuk düşüp burnunu kanatıyordu kuşlar da kanatıyordu öykülerde ilgisizdi ama bir şey vardı seni hatırlatan düşüncelerde mutsuz desem dilim varmaz incir ağacı kocaman cevizler meyveye yakın keçiler istedikleri gibi patikayı geçiyor tohumlar içinde çimleniyor çemberin başı ağrımıyor bu sabah kimsenin ve kedilerin bir şey getirdin susuyorum anlatmak için göğe bin sefer bir şey getirdin bu sefer tamam diyorum yine kendimi kandırıp kalkıp su içiyorum pencereleri açıyorum maviyi de ıslık çalarak çağırıyor komşusunu bir adam kızıyorum bu şehri kim uyandırdı kim var senin arkanda mutsuz arzulu ve ılık bilmiyorum bir şey getirdin güneş vardı avuçları aydınlık. |