sen kaybolmayı seçtin, ben kalbimi kaç tapınak, sunak geçti içinden çınlarken gökyüzü döküldü ağaçlar kabuklarıyla yapraklarında zehirli nota ah. çocuktun yalınayak.
insanlarla, olamamışlarla aynı dili konuşamamaktan sustuğumdu kanırttığın ısrarla ne çok yanıldın
bana sessizliğini söyle masumiyetini geçmişin yağmur pansuman olmadan rutubetini iki kalbin ve usulsüzlüğünü tüm birleşmelerin
ben geçmem, geçemem ölümümden içimde, içine kaldım gece ve kanamanla, bir başıma kaç kat derine saldın nasıl. nasıl bu kadar karanlıktın saplandın
ellerimi tutar gibi bir boşluktan diğerine sıçrar gibi doyur kuşlarını kafesinin açılsın göğsün, nefesin burası mezar, burası ölü, orası toprak. kaldır kaşlarını taşını yeni baştan yazmak zamanı.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
idile zîn şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
idile zîn şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sen kaybolmayı seçtin nerede kar varsa gelincik ve hatiralar zamanı gelmedi mi gelmenin nasıl bekledik bekledik parmaklarımı uzattım çünkü zincire vurulmuş sözcükler var
* dilsizlik yeniden rahat bir ev gel oturmalısın burada.
nerede kar varsa
gelincik ve hatiralar
zamanı gelmedi mi gelmenin
nasıl bekledik
bekledik
parmaklarımı uzattım
çünkü
zincire vurulmuş sözcükler var
* dilsizlik yeniden rahat bir ev
gel oturmalısın burada.
...