0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1311
Okunma
"Yorgun düşlü adam söylenirdi küfürlü şarkısını
Umarsızca yıkık şehre"
Gün hezimeti
Atıl kentin sırnaşık sokaklarında
Ter kokardı
Irgatların sabah yüklü omuzlarında...
Gün küskündü şehre
Oynaşan kadınların perçemli gözleri
Susardı...
Umut saçardı şehir
Yalancı tiyatrolarda
Kapanlar kurup
Düşler yakalardı...
Her köşesinde
İdam mangaları
Büyümeden katledilen
Çocuk hayallerini toplardı...
Birde şu meyhaneleri
Avu doldurup kadehlere
Gülücük saçan sakileriyle
Körkuyulardı yedi kat alta inen...
Sırrını tarihten aşırmış
Falanca asrın kinli bıçakları
Haşmetli gövdesiyle
Sehpasız yolunda
Can alan çınar ağaçları...
Soytarılar hep mi mutlu sanırsın
Gülücükle aldatır göz pınarlarını
Aşık kalmadı bak ceplerinde
Onlar gizli sevişme eylemlerinde
Flamacı en önde
Kaderin çizgilerini dürterler
Su içilip ateş püskürülen sirklerde...
Kızgınım
Belki de kırgın
Öfkemi saydama boyayıp
Envaye çeşit kılıkla geldim sana...
Git desem
Memleket almaz
Ki nöbetlerini tutan ihtiyar kadınların
Ya nefreti öldürecek seni
Ya da kini...
Ey şehir,
Sana esir doğan
Şarkıların notaları
Günlük sayfalarında
Sırra kadem bastı
Ati tomurcuklar için...
5.0
100% (3)