Yorgun Kırıklar
güldüm kendime güler gibi o adama
ayağı kayıp düşmüş düşene gülünür mü hiç dur ki geçsin kahkaham limanı terk eden son gemilere işte geldim yorgun kırıklar ve bir ayna ne kadar şakacıyım değil mi sizi uyuturken diz üstü aşka yırtmacını çekiştiren şu kadın başka üçüncü mısranın başı boş kaldı hepten iki kadeh yan yana ne çabuk sevişiyor tabii ki kafa kıyak olunca alt üst oluyor duygular ucuzluk pazarında saatine baktı aklının ana fikrini yakalama ilişkili sol aşağı eli gezindi demin şey edecek bir şey kaçırıyorum bakışlarımı karşı nüshaya az biraz gel düşey dışarıda laçka laçka insanlar öğretildiği gibi klişelerden yağıyorlar ezan okunuyor oralı bile değil bende eşlik ediyorum bu garip sese yanlışlarımın sayısı artıyor git gide biri dünyalı dünya gibi bir hatun diğeri esniyor ruhum var deyip iki katlamalı rest ben hayalimi seviyorum sıradanlaştıkça sebep durun bitmedi şiir uydurdukça daha bir derin sarılıyorum kalemin kağıda zinası haram tedbiri bırakmamak lazım konuştukça diğer elimle. |