Çok yaşa mavikalabalıklar ortasında akan nehirlerin sidik yarışında kurutulan y’ataklar inadına boy veren ayrık otlarını yolmaya ç’alışırken z’aman sesimizde lirik bir yenilmişliktir bam telimizle kesilen kelimeler biraz sesin çıksın derdi babam ‘’susmak hayatı h’içe s’aymaktır’’ kanayan umutlarım ameliyat masasıyla sevişirken birileri sesini akort ediyordu tanrının neşteriyle aklı geride kalanlar kıç öpmeyi ibadet sayıyorken susmak en iyi ilacımız affetsin beni atam aydınlığın kulağına tırpan kaçırıldığından beri yeşeren tarlanın hasadına göz k’oyan ve meydanlara inen karanlığın karın gurultusudur dev-leş-en otorite oysa ki başaklara benzerdiniz çocuklar yağmur etkisiydi salınışınız çölleşen yüreklere saygı diyordunuz aşk diyordunuz siz de durdunuz işte bulutlar rüzgarı ne kadar hiçe sayabilirse dalgaları bükmek o kadar zordur elbette olur da gün gelirde özgürlüğünüz can çekişirse bir yerde bir Deniz hapşırıyordur dünyanın bütün ormanları -çok yaşa umut -çok yaşa mavi . diyordur. Arzen A T A |
sevgi ve saygıyla