gelincikler tez soluyorsevişmek yasaklanmış bir terapi şekli bu yüzden yaralarımı p/eşimden gizli, gizli t/aşıyorum ruhumun değirmenlerine illegal bir türkü sol elimden tutup beni nakaratını öpmemi istiyor boğulma tehlikesi geçirirken içimin izbeleri b/arınmak denizinde yüzen düşlerimi zıpkınlıyorlar ağzım sanki kan tarlası gelincikleri bu yüzden seviyorum sesimin rengi en çok onlara benziyor koskoca bir ülke t/aşıma su sıkıyor bekli de gelincikler bu yüzden tez soluyor yönetmen, çıkmamış canlara sufle veriyor -‘’her nefes sahnenin iniltisidir’’ diyor inilti, artık yeni bir tragedyaymış fazladan bileti olan var mı diyorum çığlığım can çekişiyor devlet bu oyunu aç karna izlemeyi seviyor en önden hissizlik siparişi veriliyor sahneler reyhanlı çorba k/okuyor çorba, bilmiyor dağın nehre olan aşkını ağacın teninde kuraklık kol g/ezerken darılıyor tavşanların inadı kulaklarını kanat zannedenlerle Midas hatırası soğuk savaş stüdyolarında suskunluk yeni doğa sanatı üşümüşlük, haddini bilmeyen bir unutma hali bu yüzden her mayıs giyiniyorum mısralarımı ölmeden önce sevişmek istediğim kadın ve onun en çıplak hali karanlığın karnında jilet büyüten yasalara tutsak edilmişte sanki kanlı bir geleceği kusuyor öpülesi dudakları bu yüzden üşüyor nefesim bu yüzden sevmiyorum soğuk çorbayı bu yüzden kapanmıyor gelinciyin yarası Arzen A T A tez: erken, çabuk olan, süratli tez: sav |