Kent 3-Nurcihan c)... gülüştük.. yürüdük.. nereye gittiğimizi bilmeden hiç ama hiç konuşmadık.. yürüdük onu kucaklamak, teselli etmek isterken birbirimize dokunmadan büyüdük …. bende bir hasret ki sormayın, Nurcihan sanıyorum her gördüğümü ne motorsikletten iniyorum, ne de başka şey yapıyorum üç gün sonra bayram, ertesinde yarenimin düğünü hasretindeyim Nurcihanımın ben atladım gene jawaya, nereye Ankaraya.. kaç saatlik yolmuş sanki umurumda ne benzin, ne para böyle bir şey sevda böyle bir şey delikanlılık aşıklık.. dönemeçte bir eşekli, ürktü, kurtaramadım, süratliydim ki kaderdi, yaşamalıydım, uçuruma yuvarlanmışım beni hastaneye, kaldırmışlar ağrım acım yok gibi alçılar içinde Nurcihanı sayıklamışım.. emmioğlum biliyor ya her şeyimi.. güya Nurcihan merak eder diye biliyor ya Nurcihanın gününü mutfak penceresinde geçirdiğini postacının yolunu gözetlediğini yazmış yavukluma “kaza geçirdi hastanede” postacı eve gelmesin için uçarak gidip karşılayıp mektubunu saklayarak getirip banyoya kendini kilitleyip okumak için mektuplarımı beklediğini biliyor ya! çok bilmiş “geçmiş olsun, hastanede yatıyor” demiş ben O’nu sayıkladıkça, içi yanmış güya anam aklına geleni yapmış.. kız kardeşimi Emmimoğluna yamamış ama önünde ben varım ya emmikızını da bana.. ağzından girmiş, burnundan çıkmış emmioğlumla birlik olup, mektupla “başın sağ olsun” demişler Nurcihan’ıma halt etmişler .. iyileştiğime sevinemedim o mektupsuz koymazdı beni bilirim gelenleri yakmışlar mektupları değil Güzelim bizi yakmışlar. not: Köyden ovaya inişi başlangıcı ve düzlüğün sonu Akyol Bükü Resim için Sn Hacıali Karakaya’ya teşekkürler . ARKASI YARIN |
aslında böyle durumlarda sinmemek gerek,
tebrikler,
güzeldi,
selâmlar kardeş..