İnadına Manolya
benim aşk gözlerimi küçük bir ışığa daldırıp
onun yalpalayan kalbine yakınlaştırıyor bir fır döndü garip bir heyecan ve yere düşenler tıkırtıları dinleyen bir uykunun yankısı sesim ulaşırsa dudaklarına alev alacak manolya işte asıl sarhoşluk bu unutulmuş bir yaratığa dönüşüyorsun ansızın kendi denizinden kopmuş binlerce larva hadım edip erteliyor bir birini yani yaz gelmeyecek bir ıslahat var alnımda oldu bitti bir kaç defa kaçamaklı öpüştük sanırım terlik ve çocuk seslerinin dışına mavi ışıklar asmış rüzgarlar sırtımdaki terli çizgilerin anlamını soruyor altı yaşında bir kıza ağlama kaidesi çizmiş kederler üstü örtülmüş sevinçli kırmızılar arıyor anemi peronunda ilerideki yaşlı adama son günlerini soruyor ulu his hafızası yitmiş bir balkon söyleşisi evler ve bir o kadar da kaldırımlar aldırış etmiyor bu işe manolyanın kucağında esnemek için tekrar uyanıyoruz sabaha karşı bulutlar ağlamak için yarışıyor kirpiklerimiz de mavi tutsak kılıyor yüreğimizi yaşamaya biri çıkıp gelse ya inadına manolya. |