TANRILAR AĞLIYOR
bir nebze gurur bırak
gurursuzluğuma say eksiklerimi içimin dehlizlerinde yıkansın günahıma girdiğin saatler sormazmısın bir sabaha kaç düş ölüsü düşer kaç gözyaşında körleşir bakışlarım kelimeler sonsuzluğa bahşedilen bir armağan ellerim tutukludur şeraitin bıçağında mavi bir denizdi boğulduğum aşk şiir yazıp tanrıya denizi topladım eteklerinden yastaydı martı çığlıkları topladı adına yazılan şiirleri adını verdim nuh’a batırsın gemisini yok aşka kitapsız diyen dudak mıydı? hasreti ince eleyip sık dokuyan söyle sahip çıkamadığım sevgili hadi şimdi boz suskunluğunu ikna et beni sevmediğine yemin et bir kez kalemden düşürmedim de adını ağlamaktan göz damarlarımda kangren gözyaşlarım d/eşme s/akladığım yaralarımı okşayıp da büyütme saçlarımda acıyı doğuştan şefkat eksiğidir yüreğim mevsimler ağlamaz şiire tanrılar ağlıyor avuçlarımda sarhoş sokak lambalarında intihar eder gece fenerleri sarılınca denizler şefkatle martılar kustu bildiklerini aklım şaşkın sıvazladıysa saçlarımı güneş üşümeyi unutturdu baharıma bakma gözlerinde tutulduğuma silinmiş rujların izleri kalmaz dudaklarında eğer aşksan gece beni çağırsana hangi şiiri dilendireyim kapında gülmeyi öğrendi de yüzüm unuttu sarkmayı dudaklarım döktü gözyaşlarını denizin üstüne kapattı kanatlarını yüzüme cinnetime ramak kala karartıp şiirleri bende susarım sana kanaya kanaya kan kustu bildiğim tüm şarkıların son nakaratı cünüp dudaklarımı serip geceye tövbe ettim dudaklarına bu gece yüreğimi sende ağırla |
Başka bir görsel anlamında daha romans veya romant dahi olabilir; değiştirme imkanımız yok mudur acaba?
Şiir sizin zaten...
Esenlikle...
Göktürkmen tarafından 3/5/2015 4:58:06 PM zamanında düzenlenmiştir.