ANNEMİN GÖZLERİ
ağlamaya mecbur edilse gözlerim
aklıma ilk annem gelir, kurumuş dudaklarım ıslanır bakışlarım mavinin tatlı dokunuşlarına teslim olurdu. annemin gözleri gül bahçesinde ki toprağı yumuşatan sevgiyi yayardı ruhumun iklimine, içimde devrilmiş güzel günleri acılarımdan kurtarmak için adını anmam yeter di; günün her hangi bir vaktinde yüreğime inceden bir sızı düşse sesi kulağımda yankılanır, tanımadığım bütün sancılar kendini gizlemekten vazgeçerdi. gece ay ve yıldız gündüz güneşim hüzne boğulduğum zaman huzur veren esinti kabusumu örten gökkuşağı hislerime yayılan en mukaddes yolcu gönül mabedimdeki o hatırı sayılır sevgi, uyku ne zaman sürgün edilse camlardan beni çağıran eşsiz bir melek görürüm. ayaklarım kesilir yerden ve onun avuçlarına dökülmüş küçük bir bebek gibi olurumum. seni konuşuyorum gurbeti yakın etmek için, bu melankolik havayı bana ısmarlayan şarkıya aslında bir teşekkür borçluyum; insanlığım içimde başka uykulara dalmışken. keşkelere bulaşan pişmanlıklarım çoğalırken beni her hissedişin bu batık dünyadan kurtulmak için bana yeni çareler doğuracak. göz kapağıma konacak farklı bakışlara senin yasakların dokunsun çünkü sen benim özgürlüğümsün anne. |
takiteyim:)
saygılarımla